DOLAR
32,3285
EURO
35,0893
ALTIN
2.297,14
BIST
9.041,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
24°C
Muğla
24°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
26°C
Cumartesi Az Bulutlu
25°C
Pazar Açık
26°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C

“Eğriye doğru demekle, eğri düzelmez…”

velux

Geçen hafta Belediye Başkanı Ahmet Aras katıldığı değişik zamanlı toplantılarda, kendisinin ve babasının tehdit edildiğini ileri sürdü.

Söyleminden alıntı yapalım ;

“Ben bir buçuk yıldır kaçak inşaatla uğraşacağım diye babama kadar tehdit ediliyorum. Gerçekten evime kadar gelip beni tehdit ediyorlar.”

Daha önce bir yazımda bu konuyu gündem yapmıştım her kim olursa olsun ve her ne sebeple olursa olsun Belediye Başkanına yapılan tehdit Bodrum’a yapılmış sayılmalıdır, diye.

Bu konu yeni bir konu değil, bildiğim kadar ile, şikayetçi olunması sonucunda yargıya intikal etmişti.

Ahmet Aras’ın bu açıklamasına Ak Parti Bodrum İlçe Örgütü’nden tepki gelmesine rağmen, diğer siyasi partiler ve kendi mensubu olduğu siyasi partiden bir tepki gelmedi.

Unutulmamalıdır ki bugün Ahmet Aras’a yapılan tehdit, yarın size de yapılabilir. Hele hele kendi dışında aile bireylerinin işin içine katılmasının hiç affedilir bir tarafı yoktur.

Her birey; hakkını, kent paydaşı olarak, hukuk çerçevesinde aramalıdır.

Lakin…

Bu tehdit uzun zaman öncesinde yapılmasına rağmen, bugün neden gündem yapılıyor? Ahmet Aras’ın tehdit gerçekleştiği zaman bu olayı kamuoyu ile paylaşması gerekmez miydi?

Nedenini söyleyeyim…

Son günlerde hakkında çıkan olumsuz haberleri bertaraf ederek “mağdurumu oynamaktır” niyeti.

Belediyeden kiraladığı alana ortağı aracılığıyla yapı kayıt belgesi alması ve bu yerin kendilerine ait olduğunu iddia etmeleri toplum tarafından öğrenilince, önce inkar, sonra “ortağım yapmış” demesi ve halen ortaklığının devam etmesi düşündürücüdür.

“Ben başkan olduktan sonra işletmeyi bıraktım ortağım devam etti.” diyerek olayı savsaklaması, “Mekan kapalı, ben kapalı yere kira ödüyorum.” demesi olayı daha vahim hale getirmiştir. Çünkü adi ortaklıklar, şirketlerden farklılık göstermektedir.

Ayrıca; “Sözleşme bittikten sonra ben mekanı kapattım.” dediği gün dahi açık olan işletme için neden kapalı demiştir?

Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlatmıştır. Sonuçlarını yakında göreceğiz ve olayın takipçisi olacağım.

Sayın Aras ;

Sizi neden ve kimler tehdit etti?

Seçim zamanı kendilerine, kaçak yapılarınızı yıkmayacağım, dediniz mi? Ve yıkıma konu olan yerin yanındaki mekanda; “Burası çok güzel bir yer, ancak yan taraftaki yapılar buraya hiç yakışmıyor.” dediniz mi? Konuşmayı yaptığınız mekanda, kaçak yapı olup olmadığı konusunda bilginiz var mıydı?

Bu işin çelişik kısmı…

Hiç kimse Bodrum Belediye Başkanını tehdit yoluna gitmemeli ve belediye başkanı buna neden olacak kışkırtıcı işlerin peşinde olmamalı, sonuç olarak da mağduru oynamamalı.

Belediye Başkanı Aras başka bir konuşmasında ise ;

Susona, LXR, Ritz Carlton, The Edition, Mandarin Oriental, Kempinski, Wyndham, Rixos, Titanic, Rodisson Blu gibi Dünyaca ünlü, onlarca marka Bodrum’da.” Diyor.

Bu yerlerin bir çoğu, Bodrum’da yaşayanlar tarafından gayet iyi bilinmektedir. Hangisi doğa katliamı yapılarak inşa edilmiştir? Halen devam etmekte olan bir çok yer yine dünya markalarıyla karşımıza gelecektir. İçlerinde önce inşaatın başladığı, ardından uygulama imar planının yapıldığı yerler dahi bulunmaktadır.

Kimsenin; imar planı çerçevesinde hakkını kullanmasına karşı değilim, ancak hak ihlalleri yapılarak, doğa katledilerek gelecekse dünya markaları, varsın eksik kalsın.

Hani “Herkes komşusunun kaçak yapısını ihbar edin.” demişti Ahmet Aras, o gün bu gündür yazdığım hiçbir kaçak yapıya müdahale etmedi, nedenini sorgulamak gerekiyor.

Evet komşumuzu ihbar ettik, sayenizde komşumuzla kötü olduk, lakin kaçak yapılara engel olamadık. Sermayenin yaptığı kaçak yapılara ise, akıl verilerek yasallaştırma çabasına girildi.

Yılmaz Özdil’in eşine ait ticarethane olarak ruhsatlı yerin, konut olarak kullanılması ve kaçak kısımlarının yıkım kararı olmasına rağmen almış olduğunuz encümen kararını uygulamaktan kaçındınız. Yasaya göre verdiğiniz süre içerisinde yıkılmayan yerlerin yapı ruhsatının iptal edilmesi gerektiği halde, ruhsatı iptal etmediğiniz gibi, tadilat ruhsatı vererek kimseye tanınmayan imtiyazı Yılmaz Özdil’e sağladınız.

Niyetiniz nedir…

Belediyenin yıkımdan önce yol gösterici ve kaçakta olsa kanunlar çerçevesinde yapılabilecekler varken yapmamanız,  yanıltıldığınız düşüncesi doğuruyor insanda.

Ünlü olmayan, sermaye sahibi olmayan tüm kaçak yapılarla savaştınız, lakin sizin kendi kaçak yapılarınıza hiçbir işlem yapmadınız.

İskeleniz kaçak diyoruz “Hayır izinli.” diyorsunuz. İzin almış olsanız dahi yasalara aykırı iskeleniz diyoruz, “İzin aldım.” diyorsunuz. İskele kamuya açıktır, üstünde ticaret yapıyorsunuz, adını dahi iskele Balık koyuyorsunuz diyoruz, “Hayır iskelem ruhsatlı.” diyorsunuz. İskelenizin izin süresi bitti diyoruz, “Başvuru yaptık, halen yanıt gelmedi.” diyorsunuz.

Sizde Cumhurbaşkanı gibi “Allah bizi affetsin” diyerek ve 17-25 Aralık gibi yasalarda yer almayan kurtuluşları kendinize esas alabilirdiniz.

Başka kaçak yapılarınızı yazdığımda ne yanıt vereceksiniz şimdiden merak ediyorum…

Yine Cumhurbaşkanı‘nın “İstanbul’a çok kötülük yaptık.” Dediği gibi, sizde Bodrum’a çok kötülük yaptık diyecek misiniz?

“Eğriye doğru demekle, eğri düzelmez…”

Evet; Ahmet Aras’ın akıl hocaları “mağduru oyna” demiş olabilir, “medyada çok bağlantımız var haberleri kaldırtırız.” demiş olabilir ki beslediğiniz basın haberi önceden görmezden gelmiş ve halen haber niteliği olan bir olayı bazıları görmezden gelmektedir. Bu size bir şey kazandırmaz, aksine o medya kuruluşlarına bağımlı hale gelirsiniz.

Benden söylemesi…

Yapmanız gereken tek şey, Bodrum’un ve halkın faydasına çalışmaktır. Öncelikle bu faydaların farkına varılmalı, senden öncekinin izinde gidersen Bodrum’un hali nice olur…

Vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları