Dün; Parti genel merkezinde corona virüsüyle ilgili basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 maddelik bir tedbir paketi açıkladı.
Açıkladığı 13 Maddelik tedbir paketinin, 5. Maddesini yazımda konu etmek istiyorum. Sayın Genel Başkan’nın tüm açıklamalarına katılmakla beraber, merkezi iktidardan talep edilenlerin sağlanması halinde, “CHP’li belediyeler kıt kaynakları yerinde kullanıyor mu?” denetlemesini yapmak durumundadır.
Kılıçdaroğlu, açıkladığı “Tedbir Paketi”nin 5. Maddesinde ne diyor?
5) Merkezi yönetim ve belediyelerin eş güdüm içinde çalışmalı.
İktidar partisinden olmayan belediyelerin sorunu aşmak için gösterdikleri çabalar engellenmemeli. Bu bağlamda ;
A ) Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İller Bankası’nca belediyelere yapılan ödemelerin 1 yıl süreyle hiçbir kesinti yapılmaksızın ödemeleri sağlanmalı, belediyelerin borçlanma limitleri arttırılmalı.
B ) Belediyelere ve dağıtım şirketlerine ödenemeyen elektrik, su, doğal gaz faturaları nedeniyle borçlu konutların elektriği, suyu, doğalgazı kesilmemeli ve faiz işletilmemeli.
Sayın Genel Başkan
Başka yerde kim ne yapıyor bilmem, lakin Bodrum Belediyesi’nin ne yaptığını ucundan köşesinden bilirim. Az, çoğun göstergesi olduğuna göre, ben azı biliyorsam çoğunu siz hesap edebilirsiniz.
“Belediyelerin, sorunu aşmak için gösterdikleri çabalar engellenmemeli” diyerek, belediyelerin iktidarın ekonomik baskılarından kurtarılması gerektiği ve borçlanma olsa dahi, yeni kaynakların sağlanması gerektiğini belirtiyorsunuz.
Bireysel ve sosyal sağlık açısından içinde bulunduğumuz salgının aşılabilmesi için ekonomik kaynaklara ihtiyacımız olduğunu dile getirip, “Merkezi yönetim ve belediyelerin eş güdüm içinde çalışmalı.” Diyorsunuz.
Birkaç gün önce bir yazı kaleme alarak, Bodrum Belediyesi’nin son aylarda yaptığı ve bundan sonra yapacağı, olmazsa olmazlar haricindeki tüm ihaleleri iptal etmesi gerektiğini ve bu paralara gelecekte ihtiyaç duyabileceğimiz yazmıştım.
Birkaç ay önce; Belediye Başkanı’na, Bodrum Belediye Meclisi 30 Milyon TL borçlanma yetkisi verdi. Bu borçlanmaya aslen ihtiyaç yoktu, “Fazla para yanımda bulunsun, ne olur olmaz.” mantığıyla hareket edildi.
Neden İhtiyaç Yoktu…
Katı Atık bedelleri 2020 yılı bütçesine diğer gelirlerden konmuşken, ayrıca su faturaları üzerinden tahsilat yapılarak, eksi veren bütçe fazla verir hale getirilmiştir.
Katı Atık Bedelleri yanlış hesaplandığı için, toplanan bedeller ön görülenin çok çok üstünde olacağından, borçlanmaya gerek yoktu.
Sadece gereksiz bir PİAR Anlaşmasıyla, belediye zarara uğratılmak istenmekte ve bunun bedeli Bodrum Halkı’na ödettirilmek istenmektedir. Kendi bilinirliğini sağlamak için, Bodrum Belediyesi bildiğim kadarıyla 180 Bin TL lik doğrudan teminle, iki parçada hizmet satın almıştır.
Düşünün, bu parayla kaç kişinin günlük ihtiyacı karşılanır. Halen ödeme güçlüğü çeken bir belediyenin, bunu yapmasını anlamak olası değildir.
Zorunlu olmayan hiçbir yatırım gerçekleştirilmemelidir. Öncelik, halk sağlığına verilmelidir derken, dün bir ihale yapıldı.
Yol ve İnşaat Yapım İhalesi. Toplam ihale bedeli yaklaşık 29 Milyon TL dir. Bu ihale; halk sağlığı için gerekli midir? Önce Bodrum yaşayanları, sonra siz karar verin Sayın Genel Başkan. Siz iktidarda olsanız, bu uygulama için ne düşünürsünüz?
Yaz geliyor ve yazın gelişiyle Korona Virüsü gerileyecek, ancak kışın gelmesiyle neler yaşayacağımızı bilememekteyiz. Turizm yok, yazlıkçılar gelmesin diyoruz ve gereksiz olduğunu düşündüğüm bu ihalenin neden yapıldığını anlayamıyorum.
İhale sonucunda iş gücü Bodrum dışından temin edilmeyecek midir?
Ekonomik krize neden olacak korona virüs salgını, Bodrum Belediyesi’nin show dan öteye gitmeyen önlemleriyle nasıl atlatılacağını bilememekteyiz.
Lokantalar, barlar kapatılırken , marketlerde saat uygulaması yapılırken şantiyelerin harıl, harıl çalışmasını anlamak mümkün değildir.
Evimizde dahi kendi aramızda sosyal mesafe koyalım derken, komşularımızdan uzak dururken dip dibe çalışan insanlarımızın sağlığı neden göz ardı ediliyor?
Bodrum Belediyesi, şantiyelerin çalışmasına neden sessiz kalıyor.
Her türlü ihtiyaçları dışarıdan temin edilen emekçiler, aynı ortamda yemek yemekte ve koğuş sistemiyle barınmaktadır. Belediye kendi personeline dahi izin verirken, sermayenin bu insafsız uygulamasına neden göz yumulmaktadır?
Bodrum Belediye Başkanı, bu tür yerlerde hijyen denetimi yaptırmış mıdır? Yedikleri, içtikleri, yattıkları, ihtiyaçlarını karşıladıkları yerler insan onuruna ve sağlıklı yaşama uygun mudur?
Sayın Genel Başkan, siz kız kardeşinizin cenazesinde dahi toplumsal sağlığı göz ardı etmezken, koloni halinde gezip, kameralar karşısına çıktığında tek başına görüntü veren Belediye Başkanı, mizansen yapmıyor da sizce ne yapıyor olabilir.
Bunca sorun varken bu yazıyı yazmak istemezdim, lakin sorunun daha büyüğü gün geçtikçe kapımıza dayanırken, uyarılarımı yapmak zorundayım.
Vesselam…
Not: Burada yazılanların, Belediye emekçilerinin gösterdiği gayretlerle ilgisi yoktur. Yarın her şeyi göze alarak, canla başla çalışan belediyemiz personelini de yazacağım.
