Dün Bodrum’da, CHP kongresi yapıldı, işin hikayesi uzun, sürecin tüm evrelerini izledim, eleştirdim, kimseyi karalamak gibi bir niyetimde olmadı. Her hikayenin sonunda denir ya “Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetinine.”
Kerevete Çıkmak;
Değişik anlamlar yüklense de, uyumak anlamına geldiği aşikar. Kognrenin hikayesinin sonunda, “Demokrasi kazandı, CHP kazandı, kazanana başarıları dilekleri, birlik ve beraberlik mesajları.” verilince hikayeyi izleyenlere, iki yıl sonraki kongreye kadar uyumak düşüyor.
Sonuç olarak CHP kazandı mı kazanmadı mı göreceğiz.
CHP Muğla İl Başkanı konuşmasında, tüzüğü eline almış sallıyor “Bizim anayasamız budur, ben buna uymak zorundayım.” diyor. Uy zaten! kimse sizin elinizden tutmuyor.
Lakin.
Tüzüğün, sizin işinize yarayan kısımları üzerinden üyeleri baskılamaya kalkarsanız, iktidarla sizin uygulamalarınız arasında ne fark olur, bir düşünün isterseniz.
Tüzüğü uyguladım demek “ADALET” i sağladığınız anlamına gelmez.
Örneğin; delege seçiminde partinin yönetmeliğine uyulduğunu söyleye bilir misiniz? Hükmü ve adaleti siz sağladığınıza göre, dersiniz, siz dediniz diye, doğruluğu tescil mi edilmiş olacak?
Peki, yoldaşlarını disipline veren anlayış, her koşulda kendisinden güçlü olan ve aynı parti suçunu işleyenleri neden disipline veremedi? İsterseniz sorgulayın bakalım, kimler disipline verilmemiş.
İlçe Başkanı Halil Karahan konuşmasında, başarı hikayesini anlatarak yaptıklarının kıymetinin bilinmediğini, kendisinin karalandığını iddia edip, rakip adaya belden aşağıya vurmayı ihmal etmedi.
“Benim yönetimimde ve yakınlarım arasında belediyede çalışan yoktur.” diyerek neyi ima ettiğini, kendisi iyi biliyor.
Emeğiyle geçimini sağlamaya çalışan insanların üzerinden, anlamsız eleştiriler yapmak hiçte hoş değil.
Konuşmasında belediye de işçi olarak çalışanların, yönetime aday olamayacaklarını söyleyen Halil Karahan, “Belediye başkanının hem memuru hem de amirimi olacaksınız?” diyerek, kime ayar vermeye çalışıyor.
Bodrum Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras’a “Ben CHP İlçe Başkanı olarak, senin amirinim.” mi demek istedi?
Çünkü; benim bildiğim yönetmelik ve tüzükte ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin, belediye başkanının amiri olduğu yazılı değil.
Ancak…
CHP meclis grubunun amirinin, ilçe başkanı olduğu doğrudur. Fakat anlaşılmayan konu; Belediye Başkanı CHP grup üyesi değildir. Her ne kadar Belediye Başkanı, Belediye Meclisinin de Başkanı olsada iki makam bir birinden farklıdır.
Bu böyle biline…
Ve soralım bakalım kaç CHP üyesi, belediye çalışanıdır. Bu üyeler arasında kaç çalışan, delegedir. Çalışanlar delege olabilecek, fakat yönetim kurulu üyesi olamayacak.
Belediye çalışanlarının CHP üyesi olması, Başkan üzerinde tehdit değil midir? Yani; kazara aday belirlemede sandık koymuş olsaydınız, bu üyeler başkan adayı ve meclis üyelerini belirlemede etkili olmayacak mıydı?
Kim amir kim memur siz karar verin.
Her şeyi kitabına uydurmaya çalışarak, mevcut iktidarın gittiği yoldan gidenlerin başarı şansı asla olmayacaktır. Seçilmiş olmakla, muktedir olmak birbirinden farklıdır. Keşke parti içi mücadelenizi iktidara karşı verebilseniz.
Yaptığınız belden aşağı konuşmaya, rakibiniz de aynı kalitesizlikle yanıt verseydi ve sizin zaaflarınızdan söz etseydi, ne olacaktı?
Faaliyet raporunu izledim, merasim mangasından farkı yok.
Cılız birkaç basın açıklamasından öte gitmeyen, iktidarın Bodrum yatırımlarını eleştiren açıklamalarınız, mücadele ettiğiniz anlamına gelmez.
Parti üyesini tehdit eden…
Delegesini tehdit eden…
Delegenin yüzde otuzunu kendi üyesi olarak görmeyen…
Yoldaşlarına belden aşağıya vuran…
Belediye çalışanlarını tehdit eden…
Delegeyi, rakip adaydan kaçıran…
Belediye başkan yardımcıları (seçilmiş ve memur başkan yardımcıları) üzerinden seçim kazanan.
Bu anlayışın CHP’ye ve Bodrum’a ne gibi bir faydası olabilir.
Başkan Adayı Tuna Işın’ı kongrede göstermiş olduğu sağ duyudan dolayı kutluyorum. Kendisinin parti ve ekip anlayışı, mutlak toplumda karşılığını bulacaktır.
Sayın seçilmişler sizin eğriye doğru demenizle, eğri doğru olmuyor. Kendinizi partiyle özdeş kılarak sizleri eleştirenleri, parti düşmanı ilan etmenizin size ve partiye getireceği bir kazanç yok.
Siyasete bakış açınızı gözden geçirin, ötekileştirdikleriniz karşınızda oldu ve iktidarın ekmeğine yağ sürdünüz ve sürmektesiniz.
Vesselam…
