Çocuklar her zaman hassas noktamız. Onların mutluluğu ve sağlığı her şeyden önemli. Bu nedenle İçinde bulunduğumuz koronavirüs salgınının yaşandığı bugünlere bir de çocukların bakış açısından bakmak gerekiyor.
Büyüklerin bile baş etmekte zorlandıkları bu zaman diliminin çocuk kalbine ve hayal dünyasına ağırlık yapmaması amaçlanmalı.
Küçüklerin her zaman alıştıkları rutinden çıkıldı. Dünyaları değişti. Çocuklar yaşanan olayları nasıl algılıyorlar, yaşananlar hakkında neler düşünüyorlar, bu soruların cevapları önemsenmeli.
Okulları kapanan yaş grubundaki çocuklar, arkadaşlarını özlüyorlar mı, yoksa anne ve babaları ile birlikte bu kadar uzun zaman geçirdikleri için kendilerini şanslı mı hissediyorlar? Bu konu netleşmeli.
Çocukların duygularına önem verilmeli. Rahatsızlıklarını en aza indirgeyecek cevaplar vermek için önce sorunu öğrenmeye odaklanmalı. Sorunu öğrenmek için de çocukla konuşmak ve onu anlamak gerekiyor.
Etraflarında olan biten ve kendilerinin de tam ortasında oldukları bu günlerin nereden doğduğu, nasıl gelişeceği ve hep böyle mi kalacağı sorularının karşılığı onlarda var mı? İşte bu aşamada sık sık duydukları kavramlar çocuklara genel çerçevede, yalın bir dille anlatılmalı.
Çocuklar kendilerine değer verildiğini bilir, kendileri ile konuşulur, fikirleri alınır ve kendileri ile bilgi paylaşılırsa rahatlayacaklardır. Büyüklerine daha çok güvenecekler ve endişelerinden arınacaklardır. Bu onların gelecekteki problemlere bakış açılarını da şekillendiren olumlu bir tavır olacaktır.
Yapılması gereken tedbirleri anlatarak, evdeki basit işlerin sorumluluğunu vererek, yine sizin denetiminizde çocuklara bazılarının takibini yaptırabilirsiniz.
Evdeyiz ve bu çocuklar için çok daha zor bir durum diye belki kurallar esnetilmeli ama asla ortadan kaldırılmamalı. Çünkü bu süreç geçtiğinde hayatın kaldığı yerden devam edeceğini, onlara böyle yaparak vurgulamış olacağız.