DOLAR
32,5241
EURO
34,8052
ALTIN
2.423,36
BIST
9.735,85
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Az Bulutlu
21°C
Muğla
21°C
Az Bulutlu
Perşembe Açık
22°C
Cuma Açık
25°C
Cumartesi Açık
26°C
Pazar Parçalı Bulutlu
26°C

Serdar Bilgili fiyatlardan dert yandı: Baskı kuralım!

Serdar Bilgili fiyatlardan dert yandı: Baskı kuralım!
07.01.2020
1.664
A+
A-

Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili, zincir markaların İstanbul’a gerekli önemi göstermediğini, fiyatlarını arttırmak için hiçbir çaba sarf etmediğini ileri sürdü.

TurizmGüncel

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği ile Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin hazırladığı ‘Turizmde Dönüşüm Senaryoları Raporu’ kapsamındaki panele katılan Bilgili Holding Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Bilgili, İstanbul’daki otel fiyatlarının düşük olmasıyla ilgili zincir otelleri suçladı.

‘Zincir otellere baskı uygulanmalı’

İstanbul’da ortalama oda fiyatının 100-150 dolar, Avrupa’da ise daha düşük standarttaki otellerin fiyatının 600-700 dolar olduğunu belirten Serdar Bilgili, ‘’İstanbul’un en büyük sıkıntısı, 2016 darbesini henüz anlatamamış olması. İkincisi ise, İstanbul’u kontrol altına almış dev otel şirketleri. Belki bunlar İstanbul’a hak ettiği değeri vermiyorlar. Fiyatları arttırmak için hiçbir çaba göstermiyorlar. Hala İstanbul’un merkezinde 100-150 dolara oda satılması korkunç bir şey. Bugün biz fiyatları 100-150 dolar arttırarak 250-300 dolar seviyesine çıkarabiliriz. Buradaki en büyük sorumluluk otel işletmelerinde. Otel sahipleri ve işletmecileri, bir araya gelerek zincir otellere baskı uygulamalı’’ şeklinde konuştu. 

Şirket olarak tarihi dokuya sahip pek çok tesisi turizme ve kente kazandırdıklarını söyleyen Serdar Bilgili, Akaretler, Eski Amerikan Konsolosluğu Binası ve Galataport’un bunlardan bazıları olduğunu ifade etti.  Bilgili, ‘’200 yıldır halka kapalı olan Galataport yeniden halka açılıyor. Üstünde kruvaziyer limanı,  alışveriş merkezleri, konaklama yeme-içme ve ofis alanlarıyla yeniden halka açılıyor.’’ diye konuştu. 

‘Defalarca savcıya ifade verdim’

Tarihi binaların muhakkak turizme kazandırılması gerektiğine söyleyen Bilgili, ‘’Ama bununla ilgili çok büyük sakıntılar yaşadım defalarca savcıya ifade verdim. Ya anıtlar kurulu ya da Mimarlar adasının açtığı davalarım devam ediyor. Türkiye’deki tarihi eserlerin turizme kazandırılması içn yeni yöntemler gerekiyor. Biz bürokrasiyle bu işi yürüyemiyoruz. Bir tesiste her türlü olanağın olması lazım ama tarihi binada bunu yapmak çok zor. Bürokrasinin bunu desteklemesi ve kolaylaştırması gerekiyor. Hem estetik hem de teknolojik olarak eskimiş binalar var. Bu binaların yeniden şehre ve turizme kazandırılması lazım ama mevcut bürokrasi ile bunu yapmanın çok mümkün olduğunu düşünmüyorum.’’ ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki turizmi 3 bölgeye ayırmak gerektiğine işaret eden Bilgili, İstanbul, Ege ve Antalya turizminin sorunlarının ayrı ayrı ele alınması gerektiğini söyledi. Bilgili, şunları söyledi:

‘Gayrimenkul yatırımcısına hırsız gibi davranılıyor

‘’Otel kalitesi ve otel stoğu çalışından İstanbul dünyanın önde gelen kentleri arasında. İstanbul’da ortalama fiyatı 100-150 dolar. Avrupa’da daha düşük kalitedeki otelin fiyatı 600-700 dolar. Burada ciddi bir dengesizlik var.

Antalya’nın problemi daha farklı. Antalya’da doluluklar maksimumda ama orada da markalaşmış otel yok. Markalı oteller olursa Antalya’daki oteller rakip ülkelerdeki otellerle rekabet edebilir. 

Ege’de ise markalı oteller var ancak sezon kısa. 4 aylık bir sezon var. Buradaki sıkıntı da bürokratik. Maalesef Türkiye’de gayrimenkul yatırımcısına hırsız gibi davranılıyor. Halbu ki yatırımcıya destek verilmesi lazım.’’

polat-galle