DOLAR
32,5225
EURO
34,9664
ALTIN
2.434,64
BIST
9.783,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Muğla
Açık
23°C
Muğla
23°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
25°C
Cumartesi Açık
24°C
Pazar Açık
25°C
Pazartesi Açık
26°C

Sofradaki zehri azaltmanın yolları

Greenpeace Akdeniz’in, gıda mühendisi Bülent Şık’la birlikte hazırladığı ‘Soframızdaki Tehlike: Pestisit’ raporuna göre incelenen 90 adet sebzenin 14’ünde kullanılması yasak pestisit, 46’sında ise hormonal sistem üzerinde etkili pestisitler tespit edildi. Peki biz bu konuda ne yapabiliriz?

Sofradaki zehri azaltmanın yolları
27.01.2020
3.144
A+
A-
Aktur tatil sitesi

Yediğimiz sebzelerdeki tarım ilaçları yani pestisit tehlikesi herkesin sorunu. Kimi sirkeli suda bekleterek kimi bol suyla yıkayarak bu tehlikeden bir nebze kurtulmaya çalışıyor. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Güngöroğlu da tüketicilerin tarımda kullanılan ilaçlardan tam olarak kurtulmasının mümkün olmadığını söylüyor. Yüzlerce tarım ilacı olduğuna ve hangi üründe hangisinin kullanıldığının bilinemeyeceğine değinen Güngöroğlu; bu ilaçların ürünlerin dokularına işlemesinden dolayı sirkeli suda bekletmek, karbonatla yıkamak gibi çok konuşulan önlemlerin de pek işe yaramayacağına dikkat çekiyor. “Asıl önlem, resmi kontroller ve çiftçinin bilinçlendirilmesiyle alınabilir” diyor. Marketten ve pazardan alışveriş yapan bir tüketici ev koşullarında tarım zehirleri ile mücadele edemese de riskleri azaltmak için bazı noktalara dikkat edebilir. İşte birkaç öneri…

1)  Aldığımız sebze ve meyveleri yıkamak tarım ilacı kalıntısını yok etmiyor. Çünkü ilaç gıdanın dokusuna da nüfuz ediyor. Ancak bol suyla yıkama ile ürünü  yüzeyindeki kum, toprak ve diğer yabancı maddelerden arındırabilir ve zararlı mikroorganizma yükünü azaltabiliriz.

2)Halk arasında yaygın olarak bilinen sirke ve karbonatlı suda yıkamanın tarım ilacı kalıntılarına karşı bir etkisi yok. Bu şekilde yıkamak bazı tarım ilaçlarını sebze ve meyvelerden arındırmayı daha da zorlaştırıyor. Nedeni ise hangi tarım ilacının kullanıldığını bilmemize olanak olmaması. Bir yıkama şekli tercih edilecekse bu klorlu su olabilir.

3)Ekolojik tarım ile işlenmiş olan veya organik olarak nitelendirilen (organik sertifikasına sahip) meyve ve sebzeler güvenilir kabul edilebilir. Burada da önemli olan satıcının güvenilirliği ve satılan ürünlerin organik ürün sertifikasına sahip olması… Tüketiciler gerekirse bunu istemeli. İstanbul’da Şişli ve Kadıköy gibi bazı ilçelerde organik ürün pazarları var. Buralardan alışveriş yapılabilir.

4)  Kısa süre önce ıspanak nedeniyle yaşanan toplu zehirlenme ya da olası başka sağlık sorunlarına karşı sebzelere karışabilecek yabancı otlar titizlikle ayıklanmalı.

5)Eğer semt pazarından alışveriş yapılıyorsa; satıcıya ürünün nereden geldiği, üreticisinin ilaç kullanımı konusunda güvenilir olup olmadığı gibi bilgiler sorulup öğrenilebilir.

6)  Her ürünü mevsiminde tüketmenin tarım ilaçları konusunda önemli bir avantaj sağladığı gerçek. Çünkü mevsiminde üretilmeyen her ürün için daha fazla ilaç kullanılması gerekiyor.

velux