Ortaokuldayken yaz tatili için kuaförde çalışmaya başlayan Ayten Karakaş, 50 yıl önce Bodrum’da kendi iş yerini açtı. Bodrum’da kuaför denince akla gelen ilk isimlerden olan Karakaş, “Bu işi bitirdim, emekliliğe geçtim demiyorum. Yine işin başındayım ama ağırlık kızımda. Finansmanı, yönetimi, her şeyi artık ona devrettim” diyor.
Bodrum gibi işyeri sirkülasyonunun çok yüksek olduğu bir ilçede, 50 yıl boyunca çizgisinden ödün vermeden ayakta kalmayı başaran örnek bir yerel marka olan işletmenin kurucusu Ayten Karakaş, kuaförlük mesleğine başlama hikayesinden bahsederek şunları söyledi:
“Bodrum doğumluyum. Bodrumlu bir ailenin çocuğuyum. 4 kardeşiz, en küçüğü benim. İlkokul ve orta 1’e kadar Bodrum’da okudum. Sonrasında İzmir’de Karataş Ortaokulu’nda 2’nci sınıfta bu mesleğe yazın çalışmak için girdim ve bir daha bırakmadım. Orada başladım, 2 sene içerisinde tekrar Bodrum’a döndüm. 17 yaşındaydım ama diplomam yoktu. Babam bir bango ve bir ayna ile bana salonu hazırlamış. Ben 2 koltukla, bütün malzemelerimi kendi bahşiş paralarımla biriktirerek hazırladım ve 69 yılında Bodrum’da bu işe başladım. Kuaförlük olayının ne olduğunu bilmeyen birçok insan vardı. Çünkü o zaman Bodrum’da ondüleci Fatma ve Saniye Hanım vardı. Öyle başladık. Tabi ki ilk günlerde çok zorlandım. Gelen geçene ‘Gelin saçınızı keselim, size servis yapalım’ diyerek başladık, ta ki evleninceye kadar.”
2 KOLTUKTAN, 11 KOLTUĞA GEÇTİM…
1976 yılında eşi Yusuf Karakaş ile evlendiğini anlatan Ayten Karakaş, sözlerine şöyle devam etti:
“O otel işletmecisiydi, ben kuaför. Sonrasında 2 çocuk sahibi oldum. Tabiki meslek kolay bir meslek değil. 2 çocuk olduktan sonra zor günler geçirdim ancak önceliğim hep işti. Başarı burada başlıyor. 2’nci çocuk olduktan sonra salon yetmemeye başladı. 80’li yıllar turizmin daha da farklılaştığı bir dönemdi. 82’de eşim Herodot Oteli’ni aldı, ben de 84’te Atatürk Caddesi’nde büyük bir daireyi kiraladım. 2 koltuktan 11 koltuğa geçtim, elemanları çoğalttım. Daha sonra ilk başladığım yere geldim. Marinanın açılması bizim işimizi daha farklılaştırdı. Bu mesleği çok seviyorum, severek yapıyorum. 50 yılı nasıl sığdırdınız derseniz; tabi ki benim için her müşterinin farklı bir hikayesi, farklı bir anlamı var. Benim her zaman işim ön plandaydı. Güzel müşteriler, güzel portföyüm oldu. Sanatçısı, siyasetçisi, hepsi misafirim oldu” dedi.
BU İŞTE DE YENİLİK ŞART…
Kızı Zeynep’in de çok küçük yaşlarda kuaförlüğe başladığını ifade eden Karakaş, “Kızım Zeynep, liseyi bitirdikten sonra İngiltere’ye gitti. 3 ay dil kursu ve güzellik eğitimi aldı. Sonrasında bu işe karar verdi. Zeynep, ayağımın altında, emziğiyle bu işe başladı. Ben saç keserken o da izliyordu. Aşina olduğu için zorluk çekmedi. İşi benden daha güzel biliyor. Akademik olarak yaptı, tekniği daha bilimsel olarak işledi. Şu anda beni aştı. Hem kuaförlükte hem de güzellik uzmanlığında, make up artistliğinde maşallah iyi yerde. Bundan sonrasında ben rölantideyim diyorum ama sabah 08.00’da yine buradayım. İş başında olunca başarı oluyor. Bu işi yaparken eşim de bana çok destek oldu. Gerek seminerlerde, gerek bizim işin şovlarında, dış ülkelerde hep yardımcı olup beni destekledi. Öyle olmasaydı tabi ki zorlanırdım. Her işte olduğu gibi bu işte de yenilik şart. Yani ‘Ben bu işi biliyorum’ diyip salmamak lazım. Ben yeni yetişenlere de aynı şeyi söylüyorum” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda Bodrum’da rekabetin çok yoğun olduğu bir sektör olan alanlarında yetişen genç kuaförlere de tavsiyelerde bulunan Ayten Karakaş, “Yeni elemanlara hep söylediğim gibi; önceliğiniz, işi çok severek yapacaksınız. Aşkla yapacaksınız. ‘Ben işi bitireyim de ne olursa olsun’ demeyeceksiniz. Onu söylüyorum. Sevmek başarı getiriyor. Gençlere de bunu tavsiye ediyorum. Müşteri her zaman haklıdır felsefesini benimseyecekler. Gençlere yollarında başarılar diliyorum” dedi.
Ayten Karakaş’ın kızı Zeynep Karakaş ise anne-kız birlikte çalışmanın herkese nasip olmadığını ifade ederek şunları kaydetti:
“Annemle aynı mesleği paylaşıyor olmak benim için çok gurur verici. Kuaför Ayten 50 yıllık bir marka. Hem Bodrum, hem de Türkiye’nin bir markası. Bu marka mirasını alıyor olmak çok büyük bir gurur. Arkamızda çok çalışkan ve başarılı bir ekibimiz var. Amacım, ekip arkadaşlarımla birlikte bu mirası en iyi şekilde ileriye götürmek. Yenilikleri sürekli yakından takip ediyoruz. Bizim işimizin olmazsa olmazı bu. İşini seven arkadaşlarla her zaman takipteyiz. Hepimiz işimizi gerçekten seviyoruz. Bodrum’a daha iyi hizmet verebilmek için uğraşıyoruz. İnşallah bir 50 yıl daha hep birlikte bu gururu taşırız” dedi.
